Evrenin İşleyişi ve Felsefenin Derinliklerine Yolculuk

Evrendeki kanunlar, tesadüfi veya kendi kendine var olan yapılar değildir. Onları yaratan, düzenleyen ve sürekliliğini sağlayan bir Hakim-i Mutlak’ın varlığı, evrendeki uyum ve dengeyi açıklamak için en mantıklı çözümdür.
5.0/5 Oylar: 1
Bu uygulamayı bildir

Tanım

Evrenin İşleyişi ve Felsefenin Derinliklerine Yolculuk
Evrenin İşleyişi ve Felsefenin Derinliklerine Yolculuk

Kanunlar, evrenin düzenini anlamamızı sağlayan temel yapı taşlarıdır. Değişmez bir kaide, kaçınılmazlık ve sarsılmaz bir gerçekçilik ifade ederler. Günümüzde bilimsel gelişmelerin temelini oluşturan bu kanunlar, farkında olmadan hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir. Peki, evrende olup biten olayları anlamak için “Kanunlar nedir? Niçin vardırlar? Nasıl meydana gelmişlerdir?” gibi sorulara nasıl cevap verebiliriz? Bu yazıda, kanunların kökenini, işleyişini ve evrendeki rolünü derinlemesine inceleyeceğiz. Evrenin İşleyişi ve Felsefenin Derinliklerine Yolculuk


Kanunlar Nasıl Ortaya Çıkar?

Kanunlar, gözlemlenen olayların formüle edilmesi ve sentezlenmesi sonucunda ortaya çıkar. Bu süreç, tümevarım yöntemine dayanır. Tümevarım, sınırlı sayıdaki deneyimlerin genelleştirilmesiyle evrensel kuralların keşfedilmesidir. Örneğin, havada serbest bırakılan her cismin yere düşmesi, bize Yer Çekimi Kanunu’nun varlığını düşündürür. Ancak dikkat edilmesi gereken nokta şudur: Kanunları keşfeden ve onlara isim veren bizleriz.


Kanunlar ve Sebep-Sonuç İlişkisi

Kanunlar, olaylar arasında bir ilişki kurar ve bu ilişkiyi açıklamaya çalışır. Ancak burada önemli bir soru ortaya çıkar: Kanunlar, olayların sebebi midir yoksa sonucu mu? Örneğin, elmanın yere düşmesini Yer Çekimi Kanunu ile açıklıyoruz. Ancak bu kanun, elmanın düşmesinin sebebi değil, bu olayın formüle edilmiş halidir. Eğer kanunu sebep olarak kabul edersek, bir kısır döngüye gireriz. Bu durum, tavuk-yumurta ikilemine benzer.


Kanunların Evrenselliği ve Değişmezliği

Bir kuralın kanun olarak kabul edilebilmesi için bazı temel özelliklere sahip olması gerekir:

  1. Değişmezlik: Kanunlar, her zaman aynı sonucu vermelidir.
  2. Evrensellik: Her yerde ve her zaman geçerli olmalıdır.
  3. Kapsayıcılık: Evrendeki tüm maddeler bu kanuna uymalıdır.

Ancak bu özellikler, kanunların kendi başlarına bir güce sahip olduğu anlamına gelmez. Eğer kanunları birer hakim olarak kabul edersek, sayısız hakimin varlığını da kabul etmemiz gerekir. Bu ise mantıksal açıdan tutarsızdır.


Kanunların Ardındaki Hakim-i Mutlak

Kanunların varlığı ve işleyişi, onları yaratan ve idare eden bir Hakim-i Mutlak’ın varlığını düşündürür. Bu yaklaşım, evrendeki düzeni ve ahengi açıklamak için daha mantıklı bir temel sunar. Eğer kanunlar kendi başlarına bir güce sahip olsaydı, evrendeki uyum ve denge sağlanamazdı. Örneğin, birbirine zıt veya çelişkili kanunların varlığı, tüm evrenin alt üst olmasına neden olurdu.


Bir Örnekle Açıklama: Trafik Şeması ve Kanunlar

Kanunların nasıl işlediğini anlamak için bir örnek üzerinden gidelim. Bir trafik şeması düşünün: Yollar, kavşaklar, trafik ışıkları ve renkli oyuncak arabalar. Bu arabalar, arka planda bir mekanizma tarafından kontrol ediliyor. Yeşil arabalara her zaman öncelik tanınıyor ve tüm arabalar eşit hızla hareket ediyor.

Bu şemayı inceleyen bir kişi, “Öncelik Kanunu” ve Eşit Hızlar Kanunu olduğunu söyleyebilir. Ancak gerçekte bu kanunlar, arka plandaki mekanizmanın işleyişinin bir sonucudur. Yani kanunları yaratan ve uygulayan, mekanizmanın kendisidir. Evrenin İşleyişi ve Felsefenin Derinliklerine Yolculuk


Kanunlar ve Evrenin İşleyişi

Evrendeki kanunlar, tesadüfi veya kendi kendine var olan yapılar değildir. Onları yaratan, düzenleyen ve sürekliliğini sağlayan bir Hakim-i Mutlak’ın varlığı, evrendeki uyum ve dengeyi açıklamak için en mantıklı çözümdür. Kanunlar, olayların sebebi değil, bu olayların formüle edilmiş halidir. Bu nedenle, evrenin işleyişini anlamak için kanunların ardındaki Yaratıcı İrade’yi kabul etmek, bilimsel ve felsefi açıdan tutarlı bir yaklaşımdır.

Video

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir